Mühendisler Dünyası

Blog yazıları yazarken çoğu kişinin özgün içerik üretmek adına yaptığı iş genelde belirli konularla ilgili araştırmalar yapıp, kendi sözleriyle konuları anlatmak olsa da şunu söylemek istiyorum ki bu yolu seçen binlerce blog yazarı var. Blog yazarlığı çok küçümsene bilir ama son zamanlarda işe blog yazarlığı ile başlayıp, yazarlık kabiliyetini geliştirerek veya okuyucu kitlesi kazanarak kendi kitaplarını çıkaran blogırları araştırabilirsiniz. Aslında biraz yaptıklarına bakacak olursanız yaptıkları tek şey diğerlerinden farklı olmak, özgün içerik üretebilmek olduğunu göreceksiniz. Peki özgün içerik nasıl yazılır. Öncelikle konu seçimi önemlidir. Konu seçerken bloğunuz belirli bir konuda olmasına ve makalelerinizi bu konu etrafında birleştirmeye özen gösterin. 

FTP dosya transferi için geliştirilmiş, istemci-sunucu mimarisine göre çalışan, internet dünyasının bilinen en eski protokollerinden biridir. TCP-IP protokolünden daha eski protokoldür. OSI modelinin 7. katmanında yani Application veya Uygulama Katmanında yer alır. Dosya transferi için 20, kontrol için 21 portu kullanılır. Açılımı File Transfer Protocol , Türkçesi Dosya Transfer Protokolü dür. 

Blog oluştururken herkesin aklında olan ve yazmak istediği çok konu olsa da zamanla bu konular azalmaya başlar. Yazdıkça konuya bağlı olarak yeni konular da ortaya çıkabilirken, çoğu zaman belirli bir süre konu seçmek, veya yazılar yazmak işkence haline gelebilir. Bunun çözümü yazacağınız konuları seçerken, kendinizin de eğlendiği konular seçmekte yatar. Bu size yazılar yazarken ekstra motivasyon sağlayacaktır. Çoğu blog yazarının yaptığı ise, bloğunu takip eden kişilerin okudukları yazıların konusuna bakarak, okunma oranlarına, görüntüleme sayısına bakarak bu konularda kendini yazmaya zorlamak olsa da bunu kendiniz açısından pek de tavsiye etmem. 

Yazdıklarınızda samimi iseniz ve bu samimiyeti yazılarınıza yansıtıyorsanız okunursunuz. Bu sözle başlıyorum çünkü bir yazının okunabilirliğini artıran en önemli unsurdur. Bir nokta da önemlidir ki, eğer bir okuyucu kitleniz varsa yazı yazma tarzınızda keskin değişikler yapın demiyorum. Zaten okuyucu kitleniz sizin yazı şeklinize göre sizi okuyordur. Bu makalemle asıl hedefim yeni blog ve makale yazarları. Özellikle yeni yazmaya başladıysanız bu konularda biraz zorlanabilirsiniz. Ama sosyal medyada paylaştıklarınızı gözünüzün önüne getirin. Hangi yazılarınız veya paylaşımlarınız ilgili görüyor. Bunu tabi ki, kendi yazdığınız yazılar için söylüyorum. Bir yerlerden aldığınız yazıları bu kategoriye koymayın. 

Çok güzel bir makale okuyorsanız, sizi bu makaleyi okumaya yönlendiren iki şey vardır: Makale başlığının sizi etkilemiş olmalı, bundan sonra da makale özetinin güzel sunulmuş olmalı… Değil mi? Ya da tam aradığınız konu başlığını bulmuşsunuz…  Birçok makalenin içinde seçim yaparak birini okuyorsanız da ilk makale başlığına dikkat ederseniz. Sadece makale başlığı sizi etkiliyorsa özetini de okursunuz. Eğer özeti de dikkatinizi çekerse makaleyi veya yazıyı okursunuz. Eğer özeti yoksa da makalenin ilk cümlelerini okursunuz ve devamını okumanız için ilk cümlelerin sizi etkilemesini beklerseniz. Bunu yaşantınızın içinde okuma alışkanlığınız varsa farkında olmadan da olsa, sürekli yaparsınız. Gazete, dergi okurken, bir kitap satın alırken... Öyleyse, siz de bir makale yazarıysanız okuyucu kitlenizin de böyle davranacağını düşünerek, bazı teknikler veya yöntemler uygulamanız lazım. Bu makalemde, makale başlık seçimi için size birkaç teknik sunacağım. Bu teknikleri doğru bir şekilde uygulars