Ana içeriğe atla

Kadına Şiddete Hayır!!!

Bu gün 25 Kasım. Bu günün başka bir anlamı var. Zaten her kutlanan günler ya sevindirici ya da üzücü bir nedenle kutlanılmıştır. Üç kız kardeşin tacize uğrayıp öldürülmesi sonucu halkın ayaklanması ile bu günü kadına şiddete hayır olarak ilan etmişler.
Kadına Şiddet
Günümüz de aile içi kadına şiddet ve ölüm olayları oldukça fazlalaşmıştır. Acaba aile dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Ailenin kutsallığını kaçımız biliyoruz? Aile kutsal bir kurumdur. Ailenin kutsallığını bilen ne kadın nede erkek birbirine şiddet uygulamaz. Aile; anne, baba ve çocuklardan ibarettir. Bu çekirdek ailedir. Bir de geniş aileler varır ve anne, baba, çocuklar ve akrabalardan meydana gelmiştir. İster geniş aile isterse çekirdek aile olsun günümüzde son sözü hep erkekler söyler. Kadının hiç söz hakkı yoktur. Aslında aileyi ayakta tutan annedir. Yani kadındır.
İki milyon yıllık paleolitik çağ boyunca başta kadın olmak üzere erkete kadının yanında birlikte toplayıcılık ve avcılıkla geçimlerini sağlıyorlardı. Bu günkü insanların atası doğa ile barışık yaşamak zorundaydılar. Özel mülkiyetin olmadığı bu çağda cinsler arasında bir sömürme ilişkisi gelişmedi.
Kadın bu çağda yiyecek topladı, erkekle birlikte ava çıktı ve vurduğu avı pişirdi ve erkekle paylaştı Kadının cinselliği ve doğurganlığı erkekleri korkutuyordu. Aynı zamanda kadının doğurganlığı ve cinselliği bu çağın sanat eserinin konusu olmuştur. iklim değişikliği nedeniyle avcılık gittikçe azalmış yerini kadınlar tarafından yapılan çapalı tarım almıştır. kadınlar; üretilen buğdayları öğütmek için ağır taşlardan tekerleği yaparlar korumak için kaplar hazırlarlar İlk çanak çömleği kadınlar bulmuştur. O dönemde bu icatlarla yetinmeyerek yün eğirmeyi ve örmeyi de buldular.
Tüm bu buluşlar kadının o çağda toplumsal hayatta ne kadar etkin, ne, üretim ilişkilerinde ne kadar belirleyici bir rolde olduğunu gösterir. Paleolitik çağda kadının başarısından ve doğurganlığından dolayı kadına tanrıça gözü ile bakılıyordu ve her yerde tanrıça adı verdikleri heykellere rastlamak mümkündü. Neolitik çağın başlarında kadının erkek olmadan doğurganlığının imkansız olduğu anlaşılınca erkek hakimiyeti başladı.
Neolitik çağın orta dönemlerinde doğaya gösterilen saygı ; yerini doğal ortamı bozan ve doğal kaynakları tüketen bir anlayışa bıraktı. Bu anlayışla beraber kurulan yeni toplumsal düzen kadınların sömürülmesi üzerine şekillendi. Tüm bunlar kadının sanattaki ve toplumdaki yerini oldukça olumsuz yönde etkiledi. Büyük saygı duyulan ana tanrıça heykellerinin yerini, erkekliğin simgesi olan taştan ve kilden yapılan fallus isimli küçük heykeller aldı. Böylece kadının saygınlığı yok olmaya başladı.
Osmanlı imparatorluğundan devir aldığı Türkiye Cumhuriyeti mimarisi, ekonomik ve sosyal hayatın dışına itilmiş Türk kadınının, erkeği ile eşit haklardan yoksun oluşuydu. Türk milletinin en kısa zamanda çağdaş yaşama şartlarına ve uygarlık düzeyine yükselmesini amaç edinen bir lider olan Atatürk ün yaptığı bütün inkılaplarda özellikle eğitim öğretime önem vermiştir. Çünkü o Milli eğitimi kalkınmanın temeli sayıyordu. Atatürk, kadınlarını eğitmeyen bir toplumun yükselemeyeceğine inanmıştı.
Evet bir toplumun yarısı cehaletin karanlığına gömülmüşken diğer yarısının göklere yükselmesi imkansızdır. Ulu önder Atatürk her fırsatta eğitimin önemini belirtmiştir ve özellikle medeni hayatta çalışan bir erkeğin sosyal ve fikri hayat için eşinin de aynı düzeyde olması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyordu. Kısacası kadınlarımızın cesur olmalı, ilimler ve fenler alanında çalışmalı, şeref ve gurur sahibi olmalarına önem verilmeli.
Anlaşılıyor ki kadınlarda eğitim alanında eşit haklara sahiptir ve mutlaka eğitim görmelidir,
Kadına yönelik şiddet nedir? Aile içinde meydana gelen cinsiyete dayalı kadın üzerinde baskı ve üstünlük kurmayı amaçlayan tehdit, dayatma, kontrol içeren psikolojik, cinsel, ekonomik, fiziksel zararlarla
sonuçlanan insan haklarını ihlal eden her türlü eylemdir.
Kadına yönelik şiddet her yaşta, her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyinden, bekar, boşanmış, evli, her ülkede kadının gerçeğidir. Tüm dünyada kadına kocaları, babaları, erkek kardeşleri ya da sevgilileri tarafından şiddet uygulanmaktadır. Dayak yiyen kadın her yönden meşru kabul edilmektedir. Aile içinde en fazla kadın şiddet maruz kalmaktadır. Buna rağmen en fazla insan hakkı ihlalidir. Aile içi şiddeti ortaya çıkaran ve pekiştiren faktörler çok sayıda toplumsal faktör, aile içinde kadına uygulanan şiddeti ortaya çıkarmakta, meşrulaştırmakta ve pekiştirmektedir.
Kadına yönelik şiddet çeşitleri:
1-Kültürel faktörler
2-Ekonomik faktörler
3-Yasal faktörler
4-Politik faktörler
5-Cinsel şiddet
6-Ekonomik şiddet
7-Fiziksel şiddet.


Yazan: Azimet YEĞİN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4