Ana içeriğe atla

Benim İçin Hamile Kalabilir Misin Tanju'cuk?!

Meziyetleri Olan Tanju, İdeal Ev Erkeği
Meziyetleri Olan Tanju, İdeal Ev Erkeği
Fiziksel olarak erkeklerden daha kısa, daha güçsüz olabilirsiniz; ama bu sizin de insan olduğunuz ve erkeklerle aynı haklara sahip olduğunuz gerçeğini değiştirmez. Ne ilkel; ne taş devrinden kalma bir söylem hâlâ kadınların da, erkekler kadar hakları olduğunu dile getiren bu tür cümleler...
Bu tıpkı, mavi mavidir; güneş sarıdır; deniz tuzludur; şeker tatlıdır demeye benziyor... "Hadi ya! Biz bilmiyor muyduk?" demezler mi insana? Yani, şu yüzyılda, hâlâ kadınların da erkeklerle eşit haklara sahip olduklarını dile getirme ihtiyacı duymak, gerçekten de insanlık adına utanç verici ve salakça! 

Örnek: "Kadınlar da, erkeklerle eşit haklara sahipler!" Tepki: "Hadi ya, biz bilmiyor muyduk? Ne kadar zekisin...!!" İşte bu artık zihinlere kazınmış olması gereken hakların, kadınlara da ait olduğunu dile getirmek, bu kadar aptalca; bu kadar ezikçe bir utanç barındırıyor; çünkü bunu artık insanlığın gelişim evriminde bu denli ileri bir noktaya gelinen günümüzde söylemek; mavi mavidir; güneş sarıdır demeye benziyor.

Bunları neden yazdım? Olması gerekenle, şahit olduğumuz bazı sahneler bu yüzyılda bile birbirini tutmadığı ve kadınların yüzyıllar öncesinden kalma erkek egemen toplum yapısının kendisine dayattığı bazı şeyleri, seve seve ve hatta övünülecek şeylermiş gibi kabul etme ve itaat etme isteklerinin beni şok edercesine şaşırttığı gerekçesiyle tabi... Nedir bu şaşırtıcı olan ve hayretle izlediğim şeyler?

Örneklerle anlatayım:

1- Ayşe, kızı Dürdane'nin meziyetlerinden bahsederken; "Benim kızımın, on parmağında on marifet var ey komşu. Çok güzel ütü yapar, bulaşık yıkar, Vileda gibidir; evi pırıl pırıl yapar, Bir yemek yapar parmaklarınızı yersiniz!"
Bir insandan ve onun meziyetlerinden değil de; bir mutfak robotundan, ya da temizlik şirketine bağlı olarak çalışan bir işçinin meziyetlerinden bahsediyor sanki!

2- Dürdane, komşu kızıyla değil de; kendisiyle evlenmesini istediği Tanjucuk'a kendisini överken şöyle diyor: "O kızı alma, beni al; çünkü ben çok güzel ütü yaparım, bulaşık yıkarım, ondan daha güzel yemek yaparım."
Yine aynı sloganlar etrafında, kısır döngü gibi devam eder bu tür konuşmalar. Özetle demek istedikleri, "Ben öteki kızdan daha iyi bir temizlik işçisiyim; daha iyi bir mutfak ve temizlik robotuyum."dur.

Kendilerine görev ya da meziyetmiş gibi addedilen angarya işleri, sorgulamadan meziyetmiş gibi kabul ederek; erkek egemen manipülasyonlara adeta dünden razı olan bu saf kızların gözlerden kaçırdıkları nokta, bu şeylerin, sadece kadın cinsiyetine değil; erkek cinsiyetine de mal edilmesi gereken eylemler olduğu gerçeğidir. Diyelim, o gruptan kızlarsınız ve yüzyıllardır size mal edilen bütün bu işleri, birincil görevleriniz ve en önemli meziyetleriniz olarak algılıyorsunuz. Hiç aklınıza gelmiyor mu karşı cinse, "Senin meziyetlerin ne ulan?!" diye sormak??
Ohh ne güzel! Siz bütün angarya işleri yapıp, karşı cinsin ev hizmetkarlığını yapacaksınız; ama o, dışarıda çalışıp, kariyer yapacak; sigortalayacak kendini, geleceğini garanti altına alacak. Ya siz?
Yarın öbür gün, ya bu hıyar (af edersiniz ama, her b.ku karşı cinsten bekleyen erkek; ya hıyardır; ya da zalim!) sizi bırakırsa; sizden daha güzel ama mutfak robotu olmayan, kariyer sahibi bir hatuncuk için? O zaman ne yapacaksınız? Bütün o uğruna saçınızı Vileda yaptığınız yıllarınıza ne olacak? Sigortanız bile yok üstelik! Bir de, soyunun devamı için sizi damızlık inek gibi kullandıysa vay halinize! Kaldınız mı çocuklarınızla bir başınıza? Hayat kaygıları sardı mı etrafınızı? Yazık değil mi bütün o yıllarınıza, gençliğinize? Ona hizmetçilik yaparak harcadığınız yıllarınızı, eğitiminizi ilerletmek için harcayabilir; belki insanlık ve ülkemiz adına önemli buluşlar yapardınız? Yeni bir buluş yapamasanız bile, en azından sigortanız olurdu; kariyer basamağınız daha üst bir noktada olurdu; en azından hıyar olan eşinizin adıyla değil; kendi oluşturduğunuz saygınlığınızla anılırdınız...? Yalan mı? Sonra da derler tabii, "Dünyada en önemli buluşları hep erkekler yapmıştır." diye... Eminim, size fırsat verilmiş olsa, ev işlerinden ve diğer şeylerden vakit bulabilmiş olsanız; daha iyi buluşlara imza atabilirdiniz! Buna eminim...

Hal böyleyken; hiç bir şeyin garantisi yokken, neden kızlar? Neden kendinizi ev işleri robotu olarak görmelerine izin veriyorsunuz? Neden sormuyorsunuz karşı cinse, "Bunlar bir meziyetse, senin meziyetlerin ne Tanju'cuk? Yemek yapabiliyor musun, bulaşık yıkayabiliyor musun, ütü yapabiliyor musun Tanju'cuk? Ben evimi pırıl pırıl isterim, erkek dediğin; bütün evi temizleyebilmeli, temizlikle aran nasıl Tanju'cuk? Haa? Bana temizlikten haber ver Tanju'cuk? Temizlik yetmez Tanju'cuk, mantı da yapabilmelisin, börek de açabilmelisin Tanju'cuk? OLMAZ TANJU'CUK, OLMAZ... EFE SENDEN DAHA GÜZEL YEMEK YAPIYOR, ONUNLA EVLENECEĞİM BEN TANJU'CUK!"

Bir de şu evlilik olayını, sadece kızların istediği; ama erkeklerin burun kıvırdığı; kaçtığı bir şeymiş gibi gösteriyorlar. Kızlar, itiraf edeyim, bu da yüzyıllardır sizi kandıran erkeklerin uydurduğu koca bir yalandan başka bir şey değil! Erkekler evliliği istemiyormuş gibi yaparak aslında sizi kandırmaya; meziyetsiz ev hallerine, kendi isteğinizle boyun eymenize çalışıyorlar. "Kaçan kovalanır." taktiğini uyguluyorlar özetle. Yani, "İstemiyorum, yan cebime koy!" diyorlar. Çünkü, evlilik, evlenmek gibi şeyler; günümüz koşullarında, bu kadar ev robotu olmaya koşullandırılmış kızlar varken, tamamen onların işlerine yarayacak şeyler. Evlenmeyi istediklerini, çok istediklerini belli etseler; uyanacaksınız belki; bu sefer siz sormaya başlayacaksınız "Senin meziyetlerin ne Tanju'cuk?" diye.....
İşte bunun olmasını istemedikleri için, kendilerini sanki zor bulunan Hint Kumaşı kılıflarına sokarak değerli gibi göstermeye çalışıyorlar... yani, evlenme olayının erkeklerin işlerine gelen; asıl erkek cinsiyetini rahat ettiren bir şey olduğu gerçeğini gizlemek için! Ne kurnazca, değil mi? Ama yıllarca kandınız maalesef bu aldatmacalara!

Düşünseniz ya, sizinle evlenmek isteyen hıyar modeli bir erkek; aslında temizlik, yemek gibi işleri bedavaya getirmek istiyordur. Cinsel ihtiyaçlarını da bedavaya ve sağlıklı yollardan karşılarken (en azından aids tehlikesini engellemiş oluyorlar.); genlerine kazınmış en önemli ikinci kod olan: "Üre, soyun devamını sağla!" görevini de yerine getirmiş olmanın rahatlığını yaşayacak olmanın keyfine ermek istiyorlar. Siz de saf saf, "On parmağımda on marifet, ben dünyanın en gözel gadınıyam!" ruh halinde, kendinizi teselli etmeye çalışıyorsunuz... Derin uykunuzdan uyanın, silkelenip; kendinize gelin canlarım... Ev işleri bir meziyetse; bu salt kadına mal edilebilecek şeyler değil; her iki cinsiyetin de yaşamı daha kolay idame ettirebilmek için mümkün mertebe yapabilmesi gereken işlerdir. Bir daha ki sefere, size yaptığınız; ya da yapabildiğiniz ev işleri için değer biçmeye kalkan birileriyle karşılaşırsanız; bunu hatırlayın ve eğer size yapabildiğiniz ev işleri ölçüsünde puan vermeye kalkan kişi, bir erkekse; ona haddini bildirin: "Senin meziyetlerin ne Tanju'cuk?! Ev işlerinden anlıyor musun Tanju'cuk? Çocuk yapabiliyor musun Tanju'cuk? Benim için hamile kalabilir misin Tanju'cuk?!"
Ve bu kişi, hem hıyar modeli; hem de "Orospu Erkekler Nasıl Olur?" yazımda bahsettiğim türden bir Orospu Erkek'se; muhtemelen sizde bekaret aramaya da kalkacaktır; öylelerine, "Sen ne kadar bakirsin de, kadında bekaret arıyorsun?" şeklinde sorular sormanıza bile değmez. Doğrudan ve hiç vakit kaybetmeden "Erkek orospu!" diyerek gönderin öylelerini. Tabii, "Orospu erkek!" tamlamasını içinizden söyleyeceksiniz. 😀 Zira öyle orospular, kendilerinden güçsüz olana saygı da duymadıkları için, kendi deyimleriyle "ellerinin tersiyle" falan çarpmaya kalkabilirler. Hiç gerek yok. "Sen mükemmelsin, harikasın; ama benim nişanlım var"; ya da "Evliyim ben. Eşim de mafya patronu," falan deyip kışkışlayın. 😀 Ancak bundan anlar o tipler. Mafya patronu falan özellikle deyin; uydurun yani, ya hayali eşiniz ya da amcanız, dayınız falan mafya patronu olsun. 😀 Bu, o tipleri korkutmaya yetecektir. 💩
Bir de olmazsa olmaz, bu devirde kötüye kullanmaktan uzak bütün hemcinslerimde mutlaka elektroşok silahı olmalı! Yalnız alırken, dikkat edin; voltajı yüksek bir model olsun. Çünkü düşük voltajlılar, sadece ısırık gibi bir acı vermekten öteye gitmiyormuş. Siz "taser gun" modelinden bulundurun mutlaka yanınızda.
Kadınlara Özel Silahlar
Taser Gun-Elektro Şok Silahı

Hatta el feneri modelinden de alın, ikisi de yanınızda bulunsun. Herhangi bir sapıkla karşılaşma ihtimaline karşı.
El Fenerli Elektro Şok Cihazı
Stun Gun - Elektro Şok Silahı - El Feneri Modeli

Bu silahlar, yüksek voltajlı olunca, bayıltma özelliğine sahip. Mesela, Maniu ama, kullanma gereği duyacağınız bir sapıkla karşılaşırsanız; hedef alınan kişiyi anında bayıltır. Ve eğer onu bu silahlardan biriyle vuracağınız kadar sapıksa, oradan uzaklaşmadan önce lütfen benim için de o sıçık erkek bozuntusunun hayalarına bütün kuvvetinizle bir tekme atın. Zira polisin kollarında uyandığında, kokuşmuş iki bacağının arasında yüksek voltajlı bir acı duyacak. Aslında kanunları düzenleyen ben olsaydım, öylelerinin iğrenç hayalarını koparttırıp; böceklere yem yaptırırdım. Neyse...

Önemli Not: yukarıdaki bahsettiğim, elektroşok silahları kalp ve tansiyon konusunda şikayete sahip olanlarda hayati tehlike yaratabilme kapasitesi nedeniyle, bu tür şikayete sahip olanlarda denenmesinden kaçınılmalı.

Bu arada, bu yazımı düzenlerken, uygun görsel için arama yaptığım google'da, kurnaz erkek beyinlilerin yeni bir manipülasyon yalanı uydurmuş olduklarını keşfettim. Özetle, "araştırma/istatistik" gibi afili laflarla süsleyerek; ev işi yapan erkeklerin, daha az sevişmek istediklerini söylüyorlar haberde. Bu, onların görmenizi istedikleri metin. Ve siz bu metnin alt okumasını yaptığınızda; bilinçdışınıza şu mesaj manipülatif yöntemlerle sokulmak isteniyor: "Kocalarınıza ev işi yaptırmayın!"
Ne manipülatif, ne kurnazca; değil mi? :)
(Ne kadar önem arz ediyorlarsa artık cinsel organlarına... Sanki, çok matah; çok önemliymiş gibi onların yılana benzeyen, iğrenç sıvılar akıtan pis kokulu organları!)
Ama, bu manipülasyonu, tam da onların amaçladıklarının tersine, kendi lehinize çevirebilirsiniz sevgili hemcinslerim.
Nasıl mı? Şöyle:
Eğer gerçekten ev işi yapmak cinsel isteği azaltan bir şeyse; o zaman ev işi yapan kadınlar da daha az sevişmek ister. Dolayısıyla, kadınlara fazla ev işi yaptırılmamalı; hatta onların erkeklerden fiziksel olarak daha güçsüz oldukları göz önünde bulundurulursa, hiç ev işi yaptırılmamalı!

Bu da, kadınların "baş ağrısı bahanesiyle" erkekleri geri çevirme nedenini bir hayli açıklamaya yetiyor... Demek, zavallı kadıncağızlar, ev işlerinden ne kadar yoruluyorlarmışsa artık...

Manipülasyonlanlara kanmaktan kurtulduğunuz ve kendinize yakışır bir biçimde kuvvetli bir duruş sergilediğiniz "ŞİMDİ'ler" dileklerimle... :)

Yazar: Telâbeera Arça

Yazar Telâbeera Arça'nın Bu Blogdaki Diğer Makaleleri İçin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4