Ana içeriğe atla

BİZİM KATİLİMİZ SENSİN EY ATSIZ!

3 Mayıs 'Türkçülük' hareketi
3 Mayıs 'Türkçülük' hareketi
3 Mayıs 'Türkçülük' hareketinin öncüsü Hüseyin Nihal Atsız, ilginç fikirleri, 'Türk' tarihi ve töresini işlediği romanları ile 'bir nesle' adeta damga vurmuştur.
Atsız'ın üzerinde etkili olduğu o 'kayıp' nesil, 'Ruh Adam' nesli olarak bilinir.
Ruh Adam, içinde yaşadığı çağın 'kalıplarına' uymayan ve benliğini teslim almak isteyen 'gücün karanlık tarafına' başkaldıran yüce bir karakterin öteki adıdır.
'Dönüşüm' ile birlikte baş gösteren 'karakter zafiyeti' karşısında çıkış yolu arayan ve ruhundaki boşluğu 'Güntülü' adlı bir kızın çekik gözleri ile dolduran Yüzbaşı Pusat, bir gün aniden 'bin yıl öteye' doğru yolculuğa çıkar.

Genlerine nüfuz eden 'karakter' ile 'içinde yaşadığı' toplumun genel karakterini karşılaştıran Yüzbaşı Pusat, büyük bir hayal kırıklığına uğrar.
Bir tarafta 'ulvi değerler', diğer tarafta 'zamana boyun eğmiş' acı gerçekler vardır.
Uzun bir iç hesaplaşmanın ardından nihayet 'kendini titreten' gerçeğin farkına varır.
Yüzbaşı Pusat, içinde bulunduğu zamana ait değildir.
'Yanlış zamanda' dünyaya gelmiştir.
'Güntülü'nün çekik gözlerinde yakaladığı gerçeklerin acısına daha fazla dayanamaz.
Bin yıl öncesinden bugüne bir kapı gibi açılan duvardaki 'resim çerçevesinin' ortasında kaybolup gider.

+ + +

Yüzbaşı Pusat'ı anlattığı 'Ruh Adam' romanı ile aslında 'kaderine damga vurduğu' bir neslin portresini çiziyordu Atsız.
Çocuk yaşta 'Bozkurtlar'ı, 'Deli Kurt'u, 'Yolların Sonu'nu, 'Makaleler'i, 'Ruh Adam'ı, okuyanlar, gençliklerinde birer 'Ruh Adam' olup çıkıyorlardı.
Çünkü, ortaya konulan 'ayırt edici' karakter, bu karakteri 'genlerinde' taşıyan insanları çok kısa süre içerisinde etkisi altına alıyordu.
Tarif edilen 'kahramanlık', 'cesaret', 'adalet', 'şefkat', 'merhamet', 'vefa', 'aşk', 'ahlak', 'haya' gibi ulvi değerler, bir zamanlar 'genler' kadar gerçek ve mutlaktı.
İçinde yaşamakta oldukları topluma yeni bir göz ile bakan ruh adamlar, 'gerçek değerlerin' nasıl birer birer aşındığını acı içerisinde izliyor; yerlerine dayatılan 'yapay değerleri' bir türlü içlerine sindiremiyorlardı.
Karanlık güç tarafından nasıl birer 'mankurt' haline dönüştürülmek istendiklerini anlayınca, adeta 'küllerinden' yeniden doğarak 'zamana' başkaldırdılar.
Böylece 'kayıp bir nesil' ortaya çıktı.Ve bu nesil 'zamanın dişlileri' arasında ezilerek 'mankurtlaşan' çoğunluğun 'normal' kriterlerine uymadığı için 'anormal' olarak görülüp anlaşılamadı.

+ + +

Söyle ey Atsız Ata söyle, bunu bize neden yaptın?
Bıraksaydın biz de herkes gibi 'sıradan' ve 'normal' bir hayat sürseydik.
'Vatan', 'millet', 'bayrak', 'din', 'töre', 'devlet-i ebed müddet' diye boğazlarımıza 'yağlı urgan' geçirip hayatlarımızı mahvetmek yerine 'yolumuza' baksaydık.
Bıraksaydın biz de 'kendi geleceğimizi' bir kenara bırakıp 'başkalarının yarınlarına' dair hayaller kurmasaydık.
Bıraksaydın biz de 'hırsızlık', 'vurgunculuk', 'soygunculuk' peşinde koşup 'sınıf atlamanın' yollarını arasaydık.
Bıraksaydın biz de 'papyon' kravat takarak; 'rugan' pabuç giyerek; 'yalılarda', 'yatlarda' dolaşarak 'farklı' olmanın keyfini çıkarsaydık.
Bıraksaydın biz de 'haksızlıklar' karşısında sussaydık, 'baskılar' karşısında pussaydık, her fırsatı 'hızır' bilseydik, her yanlışı 'görmezden' gelseydik, gelene 'ağam', gidene 'paşam' deseydik.
Bıraksaydın biz de üfürülen her yalanı 'düşünmeden', 'sorgulamadan' kabul etseydik; 'kışın' dondurucu soğuğunda açan çiçeği, 'yazın' kavurucu sıcağında yağan karı 'normal' karşılasaydık.
Teslim olmamayı 'delilik' olarak görüp, üstümüze vazife olmayana 'nemelazım' deyip, 'koyun' gibi güdülmeyi yeğleseydik.

+ + +

Ne 'hayatımız' normal, ne 'davranışlarımız', ne de 'aşklarımız'.
Kim bilir, şimdi 'uçmakta' köşkünün bahçesinde oturmuş, 'sefil halimize' ibretle bakıyor; belki de kahkahalarla gülüyorsundur.
Kalk yerinden ey Atsız Ata.
Kalk ve açık yüreklilikle itiraf et:
‘Bizim katilimiz’ sensin.

İsrafil K. Kumbasar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4